9 Ocak 2013 Çarşamba

Lise Aşkımı Yıllar Sonra Siktim

Merhaba Ankarada oturuyorum adım Selim mutsuz bir evlilik hayatı yaşarken gençlik yıllarımdan tanıdığım eski kız arkadaşım Sezen ile yaşadığımız ilişkimizi anlatıyorum. Bir gün Sezen ile mağazada tesadüfen karşılaştık. Karşılıklı merhabadan sonra muhabbet etmeye başladık. Evlendiğini söyledi, Sezen gerçekten çok güzelleşmiş dolgun iri kalçalar ısırılacak cinsten kalın dudakları hafif balık etli görünümüyle adeta beni baştan çıkarmıştı. Bir gün dayanamadım, arkadaşımı arayarak, Sezenin evine yolladım. O da Sezene, benim görüşmek istediğimi, dolayısıyla telefon numarasını istediğimi söylemiş ve almış. Adeta liseli aşıklar gibi heyecanla, “Alo.” dedim. Ama Sezende o ne ses, ne işve! Ertesi günü, kocası işe gidince beni evine davet etti. Ne ile karşılaşacağımı bilmesem de, adeta ayaklarım kendiliğinden gitti. Kısa bir hoş beşten ve bir bardak çaydan sonra, malum yılların hasreti var, öpüşmek için eğildiğimde, beni iterek, “Böyle birşeye hazır değilim, buraya bunun için mi geldin?” muhabbetlerine başlayınca, ben sinirlendim, kalkıp evi terkettim. Arkamdan, “Dur, gitme!” v.s dediyse de dönmedim…
Israrlı telefonlarına dayanamadım ve yumdum gözümü, açtım ağzımı, “Ulan salak, onca riske çay içmek için mi katlandık? Madem bir bok olmayacaksa niye evine çağırıyorsun beni?” diye fırçaladım. Bu yalvar yakar derken, “2 gün sonra seni çağıracam, gelirmisin?” dedi. Ben de hem kudurduğum için, hemde sinirimi çıkarmak için, “Bakarız!” dedim. Tabi bu arada mesajlaşıp, telefonda da görüşüyoruz. O an korktuğunu, böyle birşeyi aslında planlamadığını, sadece geçmişin hatırına benimle yanyana oturmak istediğini anlattı. Ben de buluşma riske girmesin diye, “Hı hı, tamam, OK!” v.s diyorum. 2 gün sonra beni çağırıp, evine vardığımda, üstünde beyaz sıfırkol keten gömlek, tek düğmeyle sarmış memelerini, sütyen yok, altta vücuduna yapışmış kumaş pantolonla açtı kapıyı. Kapıyı kapatır kapatmaz hemen yumuldu dudaklarıma, ama nefes alamıyorum nerdeyse. Gömleğinin düğmesini açtığımda, uçları sertleşmiş, evli bir kadında olmayacak kadar dik, beyaz ve taş gibi memeleri ağzıma alıp emerken, bir yandan da kendi üzerimdeki elbiseleri çıkarıyordum. Onun daha sadece üstü çıplakken, ben çırılçıplaktım. Pantolonunu indirdiğinde altına külot da giymemişti. Bacaklarının arasında duran vajinasını avuçladığımda, sırılsıklamdı, hemde işemişcesine ıslak. Bir ara parmağımla vajina deliğini yokladım, ama parmağım zor giriyordu. Yanlışlıkla parmağımı götüne mi sokmaya çalışıyorum diye kontrol ettim, ama yok değil, göt deliği boştu. Dayanamadım, “Kızım kocan seni hiç mi becermiyor, çok dar, nasıl doğum yaptın sen diye sordum. Kocasıyla aylardır ilişkiye girmediğini, zaten girsede de pipisi küçük olduğundan pek birşey hissetmediğini ve doğumu sezeryanla yaptığını söylediğinde, daha da kudurdum. Daha önce belki yüzlerce farklı kızla beraber olmuştum, ama daha yeni ergenliğe giren kızlarda bile vajina bundan daha geniştir. Yatak odasına geçtiğimizde, Sezen o anki zevk ve azgınlığıyla, yarağımı bir posta ağzına alıp boşalttı beni, ama o ne biçim yalamaktı öyle, adeta otomatik sağım makinası. Tasaklarımı okşuyor, bir yokluyor, çıldırmak içten bile değil. Sezeni karyolasına uzattım ve ben de onun vajinasını yaladım, hem de sanki aylardır amm görmemişim gibi. Sezen kudurmuş gibi inliyordu, “Kızım sessiz ol, mahalle başımıza toplanacak!” dedim. “Kim gelirse gelsin, umurumda değil, hadi becer beni!” dedi. Pozisyonumu aldım ve o dar vajinaya girmeye çalışıyorum, ama sanki hiç bozulmamış kızın vajinası gibi, bekaretini ilk ben bozuyormuşum sanki bağırıyor çığlık atarak inliyordu. Zorlaya zorlaya, dağıtarak, en sonunda içine girdim, ama penisim kopacak gibi. Bacakları kısa olmasına rağmen belime dolamış, adeta komple vücudumu sarmış gibi amından içine alacakmış gibi kendine çekiyordu beni. Tabi o arada ben habire pompalıyorum. Daha 3-5 dakika olmadan inleyerek boşaldı. Ama ben halen gitgeldeydim, bana sarıldı ve “Yere uzan!” dedi. Ben de penisimi o dar ammından çıkarmadan yere uzandım, o da üstüme oturdu, oturup kalkarken ammının suları bacaklarıma, ordanda halıya akıyor ve ben sadece denileni yapıyordum. Bilmem kaçıncı orgazmını olduktan sonra, benim de boşaldığımı anlayınca üstümden kalktı. Ben bitti diye düşünürken, zevk suyu ve döle bulaşmış penisimi birden ağzına aldı, emmeye başladı. Tekrar taş gibi yaptıktan sonra elimden tutup kaldırdı ve yatağın kenarına yüzünü yapıştırıp, arkasını bana domaldı ve beni arkasına çekti. Ben arkasından vajinasına sokmaya çalışırken, elini arkaya attı ve penisimi tutup kendi eliyle göt deliğine fırça çekmeye başladı. İnanamıyordum bu nasıl bir seks arzusuydu böyle. “Daha önden zor alıyorsun, arkadan nasıl alacaksın?” dediğimde, “Sen devam et dedi, kıçının deliğinin ağzındayken kendini bana doğru bastırıp, “Girsene!” dedi. Benim de canıma minnet, yavaş yavaş girerken, Sezen dudağını ısırıp, saçını başını sallıyor ve “Hadi, hadi!” diyerek tempo tutuyordu. Bir anda nasıl olduğunu anlamadan, birden başı içeri girdi. Sezen de böğüre böğüre götünü geriye iterek kalanını aldı götüne. Ben penisimi milim milim geri çıkarıken, “Çıkmaaaaa!” diye bağırdı. Biraz sonra götünü ileri geri hareket ettirdiğinde, anladım ki pompalamam gerekiyordu ve aynen öyle yaptım. Fakat anca birkaç kez pompalayabildim ve dayanmadım, içine boşaldım…
Sezen yatağa, ben de halen götünde bir şekilde Sezenin üstüne yığıldım. 1-2 dakika sonra doğrulup penisimi götünden çıkardığımda, Sezen yerinden kalkamayacak kadar yorulduğunu söyledi. Kucağıma aldım ve beraber duşa girdik. Sezeni güzelce yıkayıp, kendim de yıkandıktan sonra, banyodan çıkmadan, son bir posta daha o dar vajinasının içine boşaldım, öyle çıktık. Sezenle ilişkimiz devam etti. Ama hayatımda bu kadar bakımlı ve seksten çok hoşlanan bir kadını adult videolarda bile izlemedim. Şimdi ise uzun zamandır görüşmüyoruz, ancak o öpüşmesi, sakso çekmesi, o dar vajinası hiç aklımdan çıkmıyor. Aklıma geldikçe çıldırıyor azıyor Sezeni arzuluyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder